Sektörünüz ve Türkiye özelinde değerlendirdiğinizde 2018 yılı şirketiniz açısından nasıl geçti?
2018 yılı için büyüme hedeflerimizi yakaladığımızı söyleyebiliriz. Yılsonu için yüzde 10’luk bir büyüme öngörmüştük ve yılı bu oranla bitireceğiz gibi görünüyor.
Bu yıl içerisinde şirketiniz bünyesinde yaptığınız yatırımlar, yeni ürünler, lansmanlar vb. gelişmeler nelerdir?
2018 yılının ilk çeyreğinde Anadolu Yakası’ndaki dördüncü depomuzu Tuzla Tepeören’de 27 bin metrekarelik bir alanda hayata geçirdik. Diğer yandan Hadımköy Lojistik merkezimizi yine 2018 yılı içerisinde faaliyete geçirdik. 70.000 m² alan üzerine kurulu lojistik merkezimizin yatırımın bedeli 30 milyon € oldu. Yaklaşık 30 milyon € yatırım yaparak araç sayımızı 2 binin üzerine çıkardık. Yeşil lojistik kavramını çok önemseyen bir şirket olarak, 2012 yılında başladığımız Trieste-Bettembourg arası tren seferlerimizi Nisan ayı itibari ile haftada 14 çıkışa yani günlük olarak karşılıklı birer kalkış noktasına taşıdık. Mayıs ayı itibari ile intermodal taşımacılık sistemimize yeni bir hat daha ekledik. Türkiye-Duisburg hattımız 96 saat transit süre ile bölgeye ilk seferini Mayıs ayında gerçekleştirdi.
Genel olarak 2019 yılından beklentiniz nasıl? Bu yıl için hedefleriniz ve genel stratejileriniz neler olacak?
2019 yılı için %10luk bir büyüme hedefimiz olacağını şimdiden söyleyebiliriz. İstihdam tarafında da yine % 10 bir artış planlıyoruz. İki yıl önce başladığımız Milk-Run taşımacılığına odaklanma, 2018 yılının stratejik hedeflerinden birisiydi, 2019 yılında da bu alandaki büyümemizi sürdürmeyi planlıyoruz. Bu alanda Eylül itibari ile planladığımızdan daha fazla bir iş hacmine ulaştık. Şu anda Türkiye’de üretilen otomobillerin % 51’nin Milk-Run operasyonları Mars tarafından yapılıyor. Milk-Run dışında da yurtiçi depolama ve dağıtım projelerindeki etkinliğimizi arttırma yönünde stratejimizi oluşturduk. Bu doğrultuda şu anda 2.650 özmal kapasitesi olan araç filomuza 2019 yılında en az 18 milyon euroluk bir yatırımın gündemimizde olduğunu söyleyebiliriz.
Sektörel olarak baktığınızda bu yıl bizi nasıl gelişmeler bekliyor?
Lojistik sektörünün son yıllarda en fazla büyüme gösteren sektörlerden biri olduğunu görüyoruz. Bu da sektördeki oyuncuların gelişmesini destekliyor diye düşünüyoruz ve ilerleyen yıllarda teknoloji ve Ar-Ge yatırımlarının artacağına inanıyoruz. Lojistik sektöründe son yıllarda “yeşil lojistik” kavramının giderek daha fazla önem kazandığını görüyoruz. Tüm dünyada olduğu gibi artık Türkiye’deki nihai tüketiciler de satın aldıkları malların ya da aldıkları hizmetlerin çevreye dost olmasını talep ediyor. Bu da tüm firmaları bu konuda hassas olmaya zorluyor. Bu süreç lojistik sektörüne de intikal etti. Daha çevreci ve daha sürdürülebilir metotların artmasını bekliyoruz. Yeni motor teknolojileri bu konuda çok umut verici. Bununla birlikte, akıllı yollar ile hem sürücü ihtiyacının azalacağı, hem de elektrikli araç kullanımın artacağını öngörüyoruz. Kısa vadede olmasa da, uzun vadede sürücüsüz ya da en az sürücü kullanımı ile maksimum ekipman hareketi sağlayacak araçların üretilmesi bekliyoruz. Bununla birlikte yükleme verimini artıracak yeni tip ekipmanların gelişimini de yakından takip ediyoruz.