Türk firmaları yurt dışı lojistik merkezleri ile yerelleşiyor

Gökhan Erol, 14 Ekim 2020 tarihinde Resmî Gazete’de, Cumhurbaşkanlığı kararı ile “Yurt Dışı Lojistik Merkezlerinin (YDLM) Desteklenmesi” hakkında bir karar yayımlandığını hatırlattı. Bu kararın, Türkiye’de yerleşik ihracatçı firmaların rekabet gücünün artırılmasını ve yeni pazarlara girmelerinin teşvik edilmesini amaçladığını ifade eden Erol, “Amaç, nakliyesi 20 günden uzun süren ABD gibi uzak pazarlara mal teslim sürecinin kısaltılmasıdır. Özellikle Afrika Sahra Altı bölgesinde bu süre 40 günü aşabiliyor.” dedi.

Türk mallarının uluslararası arenada kabul gördüğünü; hatta Çin ile karşılaştırıldığında nitelik ve fiyat açısından da uygun olduğunu vurgulayan Erol, “Lojistik süreçlerde yaşanan aksamalar, teslimat sürelerini beklenenden daha uzun süreye yayıyor. Hatta bazı durumlarda teslimat süreleri 4 haftayı geçebiliyor. Bu zaman; üretim, lojistik organizasyon, gümrükleme ve doğal olarak yolda geçecek süreyi kapsıyor. Karşımıza dört haftayı aşan bir zaman dilimi çıkıyor. Hatta üretimin çok detaylı olduğunu varsayarsak süreç daha da uzun olabiliyor.” ifadelerini kullandı.

“İhracat sanal heyetlerle desteklenmeli”
Gökhan Erol, Cumhurbaşkanlığının YDLM ile ilgili kararının uygulama, usul ve esaslarının henüz belli olmadığını belirtti. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) gibi kuruluşların bu süreçte önemli görevler üstleneceğine dikkat çeken Erol, şöyle devam etti; “Kararın işleyişi ile ilgili birçok soru işareti söz konusu. Özellikle mobilya ve tekstil sektörlerinde hedef ülkede (jit-just in time) servis verebilecek depolama altyapısı olmaması nedeniyle mevcut durumda ihracatçı şirketlerimiz hedef pazarlarda aktif rol alamıyor. Bu kararla beraber, ihracatçıların konsinye ihracat yapma olasılıkları ve gelen siparişleri istenen sürede karşılama kabiliyetlerinin artacağı hedefleniyor.”

Erol, “İnovakademi olarak, projede lojistik süreçlere hakim yöneticilerin yer almasının YDLM işleyişinde pozitif değer sunacağını düşünüyoruz. Bu süreçte ihracatın sanal heyetlerle desteklenmesi de ayrı bir katma değer yaratacaktır. Böylece tüm dünya için filmlere konu olacak 2020 yılının 2021 yılı ile ihracat alanında normalleşmeye doğru gidebileceğini düşünüyoruz.” sözlerini kaydetti. Erol, tüm dünya için çok yeni bir kavram olan sanal heyetlerle ilgili www.sanalheyet.com internet sitesinde detaylı bilgi bulunduğunu sözlerine ekledi.

Bunları da beğenebilirsin